Faydalı Bilgiler

Özürlü bakımından yararlanma şartları:

Artık bakıma muhtaç bir engellinin kim tarafından nasıl ve hangi şartlarda bakılacağı konusu çözüme kavuşturulmaktadır.
 Bakım hizmetleri, evde bakım veya kurum bakımı modelleriyle sunulabilir. Öncelikle kişinin sosyal ve fiziksel çevresinden ayrılmaksızın hizmetin sunulması esas alınır.  (MADDE 9)
2007 yılında devlet, 65 bin engellinin bakımının sağlanmasını hedeflemektedir. Her bir engelli için evde bakımda, ailesi veya akrabalarına aylık 419 TL, özel bakım merkezlerinde bakımda ise 838 TL ödenecektir.
  Bir önceki Bakım Hizmetleri Yönetmeliğinde bu hizmetten yararlanmak için şartlar ağır tutulmuştu. Bakıma muhtaç engellinin sosyal güvencesi olmayacaktı ve ayrıca aylık geliri kendisinin veya ailesinin 69 TL ‘den fazla olmayacaktı. Ancak bu şartları taşıyan engelli sayısı çok az olduğu ve esas yararlanması düşünülen kitleye ulaşılamadığını  gören yetkililer, bu yönetmelikte değişikliğe gitme kararı almış olup, Meclis Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonunda verilen bir önerge ile Bakım Hizmetleri Yönetmeliğinde değişiklik yapmıştır. Bu değişiklik kabul edilip yasalaşmıştır.
   İlk etapta 65 bin bakıma muhtaç engellinin yararlanması öngörülmektedir. Bu değişikliğe göre sosyal güvencesi olsun olmasın, aile’de kişi başına düşen gelir miktarı asgari ücretin 3/2 sin’den fazla değilse bu imkandan   yararlanacaktır. Bir başka deyişle, ailenin gelirleri toplandıktan sonra aile’de kaç kişi varsa, kişi sayısına bölünecek ve çıkan miktar 274 TL ‘den fazla olmayacak. Örnek olarak, emekli aylığı alan bir babanın engelli çocuğu dahil aile’sinde 5 kişi olduğunu düşünelim. Emekli aylığı 600 TL olsun; bu miktarı kişi sayısına böldüğümüzde kişi başı düşen miktar 120 TL olmaktadır. Dolayısı ile sosyal güvencesi olsa da olmasa da bu aile bakım hizmetlerinden yararlanacaktır.
   Bakım Hizmetleri Evde ve Kurumda Bakım olmak üzere iki türlü yapılacaktır. Bu hizmetten yararlanacak bakıma muhtaç engellinin Ağır Engelli olması ve hayatını başkasının yardımı olmadan devam ettiremeyecek şekilde olması gerekmektedir. Ağır engelli olmayanlar bu hizmetten yararlanamayacaklardır. Bu hizmetten yararlanmak isteyen engeli birey ve yakınları Samsun Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne başvurup, bu hizmetten yararlansınlar.
       Bu haktan yararlanmak için öncelikle heyet raporu veren hastanelerden “ Ağır Engelli” kısmında EVET yazan bir heyet raporu almak gerekiyor. Sonrasında diğer belgelerle birlikte İllerdeki Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne müracaat edip sıraya girmesi gerekmektedir. Tabiî ki alınan heyet raporu tek başına yeterli değildir. Heyet raporunda Ağır engelli kısmında Evet yazabilir; ama bunun yanında yönetmelikte belirtilen şekilde başkasının yardımı olmadan hayatını devam ettiremeyecek şekilde bakıma muhtaç olması; yani tuvaletini, yemesini, içmesini giyinmesini başka biri olmadan  yapamayan, yine tek başkası olmadan dışarı çıkamayan, dolaşamayan şekilde olması  gerekmektedir. Örnek verirsek kimler bu guruba girmektedir; yani hangi engelli  gurupları bu kapsam içindedir?
Özellikle Otistik Çocukların tamamı, Orta Dereceli Zihinsel Engellilerin bir kısmı, Ağır Dereceli Zihinsel Engellilerin tamamı, Birden Fazla Engeli olanların büyük bir bölümü, Tekerlekli Sandalyedeki engellilerin tamamı, Omurilik Felçlilerin tamamı, Cerebral Palsy Olanların aynı zamanda Spastik Olanları yani iki engeli olanlar bu guruba girmektedir. Bu kişileri diğer şartları da taşımaları şartı ile bakan kişiye ( 3. derece  akrabaya kadar herhangi biri bu bakım işini yapabilir) aylık  419 TL  devlet bakım ücreti ödeyecektir.
     
      Bu durumda en fazla Evde Bakım Hizmeti uygulanacağı için, engelli bireye kim bakarsa baksın, bu belirlenen miktar bakım hizmetini yapan kişiye ödenecektir. Yani bu kişi engel bireyin anne-babası olabileceği gibi kardeşi, halası, teyzesi, komşusu v.b. olabilecektir. Ancak bu bakım hizmeti denetimli olacak ve belli bir program dahilinde yapılacaktır. İlk olarak  engelli birey için bir Bakım Planı hazırlanacaktır. Bu planda günlük, haftalık ve aylık yapılacak bütün bakım hizmetleri yer alacaktır. Tırnak kesiminden temizliğe, beslenmeden gezi planına da kadar he şey belirtilecektir. Bu hizmetler ayrıca SHÇEK bünyesindeki Sosyal Hizmet Uzmanları tarafından yerinde denetlenecektir.
Bunun yanında ağır engellilere yönelik Özel Bakım Merkezleri yönetmeliği yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bununla birlikte aileler isterlerse çocuklarının bu merkezlerde bakılmasını talep edebileceklerdir. Bunun karşılığında devlet bu merkezlere aylık 2 net asgari ücret yani 838 TL ödeyecektir. Bu bakım 24 saat süreli olup her şeyden bakım merkezi sorumludur. Ayrıca tam günlü bakımın yanı sıra aile eğer isterse ağır engelli çocuğunun bu merkezlerde günde 4 ile 8 saat arasında bakılmasını da talep edebilir; bu durumda devletin ödeyeceği ücret değişmektedir. Yine engelli bireyin kendisi veya ailesi Özel Bakım Merkezinden bakıcının eve gelip orada kendisini bakmasını da talep edebilir; bu durumda ücret bu bakım merkezine ödenecektir.
   Engellilere ve ailelerine hayırlı olsun.
 
                       İstenecek belgeler
Başvuruda, bakıma muhtaç özürlüden, ailesinden veya yasal temsilcisinden aşağıdaki belgeler istenir.
 a) Sağlık kurulu raporu,
 b) Vukuatlı nüfus kayıt örneği,
 c) ikametgâh belgesi,(Çocuk ve bakan kişi)
 d) Çocuk için 2 resim
 e) SSK-Emekli Sandığı-Bağkur kurumlarından alınacak gelir beyanı bilgileri
 f)  Eşler boşanmış ise boşanma belgesi
 g)  Bakımı yapacak kişinin dilekçesi
 h)  Tapudan alınacak eşler adına ev kayıt bilgileri 
 
KAYNAKÇA: 30 Temmuz 2006 Tarih ve 26244 Sayılı Bakıma Muhtaç Özürlülere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği
 
Özürlülülerin İstihdamı Hakkında Tüzük
Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi : 26.2.1987, No: 87/11545
Dayandığı Kanunun Tarihi : 25.8.1971, No: 1475
Yayımlandığı R. Gazetenin Tarihi : 16.3.1987, No: 19402
BİRİNCİ BÖLÜM
Kapsam, Tarif ve Deyimler
Kapsam
Madde 1 – Elli ve daha çok işçisi bulunan işyerlerinde çalıstırılması zorunlu sakatların nitelikleri,çalıştırılabilecekleri işler, genel hükümler dışına bağlı olacakları özel şartlarla ücret şartları, İş ve İşçi Bulma Kurumunca mesleğe kazandırılmaları,işverenlerce nasıl işe alınacakları, bu Tüzükte gösterilmiştir.
Tanım (1)
Madde 2 – (Değişik: 26/11/1996 – 96/8880 K.) Bedensel, zihinsel ve ruhsal özürleri nedeniyle çalışma gücünün en az % 40’ından yoksun olduğu sağlık kurulu raporu ile belgelenenler, bu Tüzük hükümleri bakımından sakat sayılırlar.Ancak, özürleri nedeni ile sağlık kurulu raporunda çalışamayacakları belirtilmiş olanlar bu Tüzük hükümlerinden yararlanamazlar.
Deyimler
Madde 3 – (Değişik : 26/11/1996 – 96/8880 K.) Bu Tüzükte geçen; Kurum: İş ve İşçi Bulma Kurumu’nu, İşveren: Elli ve daha çok sayıda daimi işçi çalıştıran gerçek ve tüzel kişiyi, Sağlık Kuruluşu: Bünyesinde sağlık kurulu bulunan resmi sağlık kuruluşunu ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Sakatların İstihdamına Dair Hükümler
Yükümlülük (1)
Madde 4 – (Değişik: 26/11/1996 – 96/8880 K.) İşverenler; elli ve daha çok daimi işçi çalıştırdıkları işyerlerinde % 2 oranında sakatı, mesleklerine, bedensel, zihinsel ve ruhsal durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Çalıştırılacak sakat sayısının belirlenmesinde yarıma kadar olan kesirler dikkate alınmaz. Yarım ve daha çok olanlar tama çıkarılır. Aynı il sınırları içinde birden çok işyeri bulunan işverenlerin çalıştırmakla yükümlü oldukları sakat sayısı toplam daimi işçi sayısına göre hesaplanır.
Kurumun aracılığı
Madde 5 – (Mülga: 26/11/1996 – 96/8880 K.) (1) 2 nci maddenin “Tarif”,4 üncü maddenin “Mükellefiyet” olan madde başlıkları, 26/11/1996 tarih ve 96/8880 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Müracaat,sağlık raporu ve itiraz
Madde 6 – Çalışmak isteyen sakatlarla çalışırken sakatlanıp işverence Kuruma gönderilen veya kendiliklerinden müracaat edenlerin çalışma güçlerini hangi oranda yitirdikleri Kurumca gönderilecekleri sağlık kuruluşunca tesbit edilir.Sakatların sağlık kurulu raporuna itiraz etmeleri halinde,itiraz dilekçesi ve raporun onaylı örneği Kurumca en yakın başka bir sağlık kuruluşuna gönderilir.Birinci ve ikinci sağlık kurulu raporları aynı olursa rapor kesinleşir. İki sağlık kurulu raporu arasında fark varsa, sakatın lehine olan rapora göre işlem yapılır.Bu fark Kurumca önemli bulunursa,sakat,Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tesbit edilmiş hakem sağlık kuruluşuna gönderilir.Bu kuruluşça verilecek rapora göre işlem yapılır. Sakatlara bu madde hükümlerine göre resmi sağlık kuruluşlarınca verilecek raporlar için muayene ve tetkik ücreti alınmaz.
Kayıt işlemleri
Madde 7 – Bu Tüzük hükümlerinden yararlanabilecek sakatlar,sağlık kurulu raporlarını Kuruma verdikleri tarih esas alınmak üzere,kendi sakatlık grupları içerisinde meslekli ve mesleksiz ayrımıyla kaydolunurlar.
Talep ve gönderme
Madde 8 – (Değişik: 26/11/1996 – 96/8880 K.) İşverenler; çalıştırmakla yükümlü bulundukları sakatları, yükümlülüğün doğmasından itibaren bir ay içinde niteliklerini de belirterek işyerlerinin bulunduğu bölgedeki Kurum ünitesinden isterler. Kurum, her açık iş için durumu istemde belirtilen koşullara uyan kayıtlı en az iki sakatı, niteliklerini belirten belgeler ve sakatlık raporları ile birlikte on beş gün içinde işverene gönderir.İşe göndermede başvuru tarihi esas alınmakla birlikte, Kurum aşağıdaki öncelik sırasını da gözönünde bulundurabilir.
A)      İstemde bulunan işyerinde çalışırken sakatlanmış olanlar
B)       Eğitimi daha yüksek olanlar veya mesleği bulunanlar,
C)       Herhangi bir işyerinde çalışmayanlar ve işe alıştırma (rehabilitasyon) uygulamasına tabi tutulmuş bulunanlar,
D)       Sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık almayanlar,İşverenler, gönderilen sakatlardan işe alınan ve alınmayanları, alınmama
nedenleri ile birlikte onbeş gün içinde Kuruma bildirmek zorundadırlar. İşverenlerce, talebin ilk gönderilenler arasından karşılanamadığının bildirilmesi veya bu durumun Kurumca belirlenmesi halinde, Kurumda bu Tüzük kapsamında kayıtlı olanların niteliklerini içeren listelerle birlikte ikinci kez gönderme yapılır. İşveren ikinci kez gönderilenler ya da listede yer alanlar arasından seçim yapmak ve istihdam etmek zorundadır. Kurum Aracılığı olmadan sakat kimseyi işe alan işverenler, durumu en geç bir ay içinde kuruma bildirmek ve tescil ettirmek kaydıyla bu Tüzük hükümlerine
göre sakat çalıştırma yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılırlar.
Seçim
Madde 9 – İşverence yapılacak seçimde sakatların işe alınmalarını güçleştirici uygulamalar yapılamaz. İşveren, nitelik belirlemesi için imtihan yapabilir.
İmtihanlar;
A – Yazılı
B – Sözlü
C – Yazılı ve sözlü
D – Uygulamalı olarak yapılabilir.
İmtihan kurulu,işverenin görevlendireceği bir başkan ve üç üyeden oluşur. Kurul,sakatın çalıştırılacağı işin özelliğine göre imtihan şekillerinden birini seçmekte serbesttir. Kurulun çalışma usul ve esasları, işverence tesbit edilir.
Ücret ve sosyal yardımlar
Madde 10 – Sakatlık,daha düşük ücretle çalıştırma sebebi olamaz. Sakat işçiler,diğer işçilere yapılan sosyal yardımlardan aynen yararlanırlar. Toplu iş sözleşmelerine sakat işçiler aleyhine hükümler konulamaz.
Sakatların çalıştırılabilecekleri işler
Madde 11 – Sakatların çalıştırılabilecekleri işler,Tüzüğe bağlı çizelgede gösterilmiştir. Bu çizelgede yer almayan sakatlıklarda,sakatın çalıştırılabileceği işler sağlık kurulu raporunda gösterilir.
İstihdam alanlarının tesbit edilmesine dair çalışmalar
Madde 12 – Kurum,işyerlerinde mevcut işlerin,bir insanın hangi organlarıyla görülebileceğini belirlemek üzere,gerektiğinde,ilgili kamu idare,kurum ve kuruluşları,özel kuruluşlar,kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üniversitelerle de işbirliği yaparak,iş analizi yapabilir veya varsa işyerlerinden buna ilişkin rapor ve listeleri isteyebilir.Kurum,bu bilgilerle sakatların çalışma güçlerini ve çalışabilecekleri işlerle ilgili diğer bilgileri,işgücü arz ve talep karşılaştırma usullerine uygun biçimde formlara dökerek kayıt ve sıraya koyma işlemlerini yapar.
Sakatlanan ve işten ayrılmayan işçiler
Madde 13 – İşverenler,kendi işçisi iken sakatlanmış,ancak,işyerinden ayrılmamış bulunanları,Tüzüğün 7 nci maddesine göre işlem yapılmak ve sakat olarak kaydedilmek üzere Kuruma bildirirler.
Sakatlanan ve işten ayrılan işçiler
Madde 14 – (Mülga: 26/11/1996 – 96/8880 K.)
Çalışırken malül olan sakatlar
Madde 15 – İşinden malülen ayrılmak zorunda kalan,ancak,sonradan malüllüğü ortadan kalkan ve eski işyerinde çalışmak isteyen sakatlar,sakat işçi açığı varsa derhal,yoksa boşalacak ilk sakat işçi açığına o andaki şartlarla öncelikle işe alınmak zorundadırlar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sakatların Mesleğe Kazandırılmaları,Mesleki Rehabilitasyon
İstihdam Danışmanlığı Hizmeti
Meslek kazandırma hizmeti
Madde 16 – Kurum,işverenlerden gelecek bilgilere ve yapacağı araştırmalara göre,sakatın hangi işi yapabileceğini belirler ve o iş kolu ve meslek için gerekli olan nitelikleri gözönüne alarak sakatı mesleğe kazanma eğitiminden geçirir. Kurum,bu eğitimin sonunda,sakata,başarılı olabileceği iş ve meslekleri gösterir bir belge verir. Kurum,mesleğe yöneltme hizmetini yürütürken,ilgili kamu idare,kurum ve kuruluşlarından yardım talebinde bulunabilir.Bu talebin yerine getirilmesi zorunludur.
Mesleki rehabilitasyon
Madde 17 – Kurum,durumlarına uygun bir meslek sahibi olmalarını sağlamak üzere, sakatları,kendisinin,kamu idare,kurum ve kuruluşlarının veya özel kuruluşların yürüttüğü mesleki rehabilitasyon eğitiminden geçirir. Mesleki rehabilitasyon programlarının hazırlanmasında,ilgili kamu idare, kurum ve kuruluşlarından yardım istenebilir.Bu talebin yerine getirilmesi zorunludur.
İstihdam danışmanlığı
Madde 18 – Kayıtları yapılan veya mesleğe kazanma eğitiminden geçirilen sakatlara,Kurumca, çalışabilecekleri iş ve mesleklerin durumu,çalışma şartları, işe çabuk girebilmeleri için yapmaları gereken işlemler,kamu kesimi ve özel kesimce ödenen  ücretler,tanınan sosyal haklar ve mesleki rehabilitasyon eğitimi, işe girme aşamasında ise,sakatlara ve birlikte bulunacak aile fertlerine girecekleri iş,alacakları ücret,tanınacak sosyal haklar, işyerinin ve çevresinin sosyal ve ekonomik durumu,işyerinin bulunduğu yerin geçim şartları,ulaşım imkanları, sağlık kuruluşları ve benzeri konularda açıklayıcı bilgiler verilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Denetim,Tüzük Hükümlerine Uymayan İşverenler
Hakkında Yapılacak İşlemler
Denetim
Madde 19 – (Değişik: 26/11/1996 – 96/8880 K.) İşverenler, ay sonları itibariyle çalıştırdıkları daimi işçi ve sakat sayısını gösterir, 1 Kasım – 30 Ekim tarihleri arasını kapsayan listeyi, 8 inci maddedeki yükümlülüğe ilişkin Kuruma yaptıkları bildirimlerin birer örneğini de
ekleyerek her yıl en geç Kasım ayının sonuna kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına göndermekle yükümlüdürler.
Askeri işyerlerinin denetimi
Madde 20 – Yukardaki madde hükmü, askeri işyerleriyle Yurt emniyeti için gerekli maddeler imal olunan işyerlerinden,Askeri işyerleriyle Yurt Emniyeti İçin Gerekli Maddeler İmal Olunan İşyerlerinin Denetim ve Teftişi Hakkında Tüzük’ün 2 nci maddesinin b bendi kapsamında bulunanlar hakkında uygulanır. Kurum, bu işyerlerini denetimi yetkili kıldığı memurların kimliklerini Milli Savunma Bakanlığına bildirir.Bakanlıkça işyerlerinin denetimi için özel belge verilen Kurum memurları, denetime başlamadan önce,bu belgeleri,işyerlerinin amirlerine göstermek zorundadırlar.
Aykırı davranışlar
Madde 21 – (Değişik: 21/7/1989 – 89/14367 K.) Sakat işçi çalıştırma mükellefiyetiyle Tüzükte öngörülen diğer mükellefiyetleri yerine getirmeyen işverenler hakkında kanuni işlem yapılmak üzere,durum, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili bölge müdürlüğüne bildirilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
İşyerlerinin sakatların çalışma şartlarına göre hazırlanması
Madde 22 – İşverenler,çalışma yerlerini,imkanlar ölçüsünde,sakatların çalışmalarını kolaylaştıracak şekilde hazırlamak,sağlıkları için gerekli tedbirleri almak,mesleklerinde veya mesleklerine yakın işlerde çalıştırmak,işleriyle ilgili bilgi ve yeteneklerini geliştirmek,çalışmaları için gerekli özel araç ve gereçleri sağlamak zorundadırlar. Bu konuda, Milli Eğitim Gençlik ve Spor,Sağlık ve Sosyal Yardım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları, istemeleri halinde, işverenlere,bilgi yardımında bulunurlar.
İşverence tutulacak kayıtlar
Madde 23 – İşverenler, çalıştırdıkları sakatların kimliklerini,işe alındıkları tarihleri,çalıştırıldıkları işleri, verilen ücretleri ve diğer sosyal yardımları gösteren kayıtları düzenli olarak tutmak zorundadırlar.
İşten ayrılanların bildirilmesi
Madde 24 – (Değişik: 26/11/1996 – 96/8880 K.) İşverenler, herhangi bir nedenle hizmet akdi sona eren veya işten ayrılan sakatları, bir ay içerisinde ayrılma nedenleri ile birlikte Kuruma bildirmek zorundadır.
Kayıtların saklanması
Madde 25 – Kuruma sakat olarak kaydolunanlar, son işlem tarihinden başlayarak iki yıl süreyle bu Tüzük hükümlerine göre işleme tabi tutulurlar.İki yıllık sürenin dolması veya sakatın kapsam dışı kalması halinde, Kurumdaki sicil kartları yürürlükten kaldırılır.
Geçici Madde 1 – İşverenler,işveren vekilini,işçi sayısını,çalışma konusunu, yapılmakta olan işlerin niteliğini, çalıştırdıkları sakat sayısını, Tüzük’ün yürürlüğe girmesinden sonraki 90 gün içinde Kuruma bildirmek zorundadırlar.
Geçici Madde 2 – İşverenler, Kurum aracılığı olmadan aldıkları veya çalışmakta iken sakat duruma düştüğü halde Kuruma bildirmedikleri sakat isçileri,Tüzük’ün yürürlüğe girmesiden sonraki 90 gün içinde Kuruma kaydettirmek şartıyla o işçi yönünden Tüzük hükümlerini yerine getirmiş sayılırlar.
Yürürlük
Madde 26 – 1475 sayılı İş Kanununun 2869 sayılı Kanunla değişik 25 inci maddesinin A bendine dayanılarak hazırlanmış ve Danıştayca incelenmiş olan bu Tüzük hükümleri Resmi Gazete’de yayımı gününde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 27 – Bu Tüzük hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Engellilerin yasal hakları ve imtiyazları :
1-Özürlü Kimlik Kartı
İzlenecek Yol:
18/Mart/1998 tarih ve 23290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe uygun düzenlenmiş Sağlık Kurulu Raporu alınacaktır.
Özürlü Kimliği Bilgi Raporu veren hastanede ya da Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri’nde doldurulacaktır.
Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü formların aslını, Sağlık Kurulu Raporunu, tasdikli nüfus cüzdanı fotokopisini ve iki fotoğrafla birlikte Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na gönderecektir.

Formların ikinci nüshası Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde saklanacaktır. (Bu evrakları özürlülük kişi ya da yakını gönderemez.).
Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri’nden Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na ulaşan formlar ve ekler incelenerek bilgisayar ortamında değerlendirilecektir. Son şeklini almış olan kart postayla özürlü vatandaşın adresine gönderilecektir.
Daha geniş bilgi için:
Alo Özdanış: 0 800 314 83 00
0 800 314 83 01  

ÖZÜRLÜ KİMLİK KARTI ŞU YARARLARI SAĞLAYACAKTIR
Özürlü ;
Değişik kurum ve kuruluşlardan istenen rapor yenileme işlemlerinden kurtulacaktır,   
  Gelir Vergisi indiriminden faydalanabilecektir. (Gelir Vergisi indirimi, özürlü kişinin herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmaması durumunda kendisine bakmakla yükümlü olan kişi içinde geçerli olacaktır),  
Devlet Demir Yolları ile seyahat etmesi ve özür oranının %40 veya üstü olması halinde %50 indirimden faydalanabilecektir.  
Havayolları ile seyahat etmesi ve özür oranının %50 veya üstü olması halinde %40 indirimden yararlanabilecektir.  
Yerel Yönetimlerin alacağı kararlar ile belediye otobüslerinden ücretsiz ya da indirimli yararlanabilecektir.  
Sinema, Tiyatro vb. faaliyetler için ödeyeceği ücretlere indirim uygulanacaktır.  
Kamu Kurum ve Kuruluşlarının özürlü çalıştırma zorunluluklarına bağlı olarak özürlü istihdamı amacıyla açılan sınavlarda özrünü kanıtlayabilecektir.  
Telsim ve Türkcell tarafından %40 indirim uygulanmaktadır.  
Özürlü Kimlik Kartı ile ilgili çalışmalar devam etmekte olup bundan sonra da özürlüler için verilecek bütün haklardan özürlü birey aynı kimlik kartı ile yararlanabilecektir.

  VERGİ REFORM KANUNU İLE SAKATLARA GETİRİLEN HAKLAR
Mevcut uygulamada sakatlık indiriminden sadece ücretliler yararlanmaktaydı. Kabul edilen kanun ile aşağıda belirtilen yenilikler getirilmiştir.
·         Ailesinde sakat bulunan ücretliler de sakatlık indiriminden yararlanacaklardır.
·         Serbest meslek erbabı olarak çalışan özürlüler de sakatlık indiriminden yararlanacaktır.
·         Ailesinde sakat bulunan serbest meslek erbabı da aynı şartlarla sakatlık indiriminden yararlanabilecektir.
·         Basit usulde vergilendirilen özürlülerden ücretli duruma girmeksizin imalat ve tamirat ve küçük sanat işleriyle uğraşan özürlüler sakatlık indiriminden yararlanabileceklerdir.  

İDRİRİM UYGULAMASI ŞÖYLE YAPILACAKTIR.
  % 80’ini kaybedenler, birinci derece sakat sayılırlar. Bu kişiler, özel indirim tutarının 8 katı tutarında sakatlık indiriminden faydalanırlar.
% 60’nı kaybedenler, ikinci derece sakat sayılırlar. Bu kişiler özel indirim tutarının 4 katı tutarında sakatlık indiriminden faydalanırlar.
% 40’nı üçüncü derece sakat sayılırlar. Bu kişiler özel indirim tutarının 2 katı tutarında sakatlık indiriminden faydalanırlar.

SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKIFLARI
3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu kapsamında,
İl ve İlçelerde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Vakıfları aracılığıyla;
·         Yoksul ve muhtaç durumundaki,
·         Kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına bağlı olmayan ve bu kuruluşlardan aylık geliri olmayan vatandaşları,
·         Geçici olarak küçük bir yardım veya eğitim ve öğretim imkanı sağlanması halinde topluma faydalı ve üretken olabilecek kişilere yönelik yardımları yapar.
·         Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir alan özürlülerin tedavi giderleri ile fonksiyon kazandırıcı ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçlerin kurumlarca karşılanmayan kısımları da karşılanır.
Nasıl Yararlanılır?
Bu yardımlardan yararlanmak isteyen kişiler;
İkamet ettikleri ilde veya ilçede bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na;
·         Nüfus cüzdanı örneği,
·         İkametgah belgesi
·         Muhtaç durumda olduklarına ilişkin belge
·         Fonksiyon kazandırıcı ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçler için bu cihazı ya da protezi kullanmalarının zorunlu olduğunu belgeleyen,
·         Sağlık Kurulu Raporu ile cihazın ya da protezin fiyatını üç ayrı firmadan proforma fatura başvurmaları gereklidir.
Başvuru ile ilgili incelemeler vakıf görevlilerince yapılmakta,
Vakıf müteveli heyetince değerlendirildikten ve uygun bulunduktan sonra bedeli ödenmektedir.

65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK VATANDAŞLARINA AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUN 2022
65 yaşını doldurmuş, vatandaşlar ile özürlü kimselerden kendisine kanunen bakmakla mükellef kimsesi bulunmayan, sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlanmayan, nafaka bağlanmamış veya bağlanması mümkün olmayan, mahkeme kararıyla veya doğrudan doğruya kanunla bağlanmış herhangi bir devamlı gelire sahip bulunmayan ve muhtaçlığını İl veya İlçe İdare Heyetlerinden alacakları belgelerle kanıtlayan Türk Vatandaşlarına hayatta bulundukları sürece, 300 gösterge rakamının her yıl bütçe kanunu ile tespit edilecek katsayı ile çarpımından bulunacak tutarda aylık bağlanır.

KİMLER FAYDALANABİLİR ?
·         T.C. vatandaşı olmak,
·         Özürlü olmak,
·         Herhangi bir işte çalışmıyor olmak,
·         Herhangi bir sağlık güvencesi ve gelire sahip olmamak.
Bu özelliklere sahip kişiler; İLLERİNDE bağlı bulundukları İlçe Kaymakamlıklarına
·         Nüfus Cüzdan örneği (Muhtardan tasdikli)
·         Üç Resim ve Dilekçe ile müracaat edeceklerdir.

KAYMAKAMLIKTAN;
·         Konuyla ilgili matbu evraklar doldurulacaktır. Evraklar;
Tapu-Mal bildirimlei belgesi
Sağlık Kurulu Raporu için hastaneye sevk
Vukuatlı Nüfus Cüzdanı kayıt örneği tamamlanarak, kendilerine 2022 sayılı Yasadan faydalandıklarına dair kart verilecektir.

HAKLARI
Üç ayda bir maaş
Devlet Hastanelerinden ücretsiz muayene (İlaç giderlerini kendileri karşılayacaklardır.)
Hastaneye yatarak tedavi oldukları taktirde, tüm hastane masrafları karşılanacaktır.

SİGORTALI ÇALIŞAN
17.07.1964 tarih ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa; 6 Haziran 1997 17.07.1964 tarih ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa; 6 Haziran 1997 tarih ve 23011 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 572 sayılı Kanun Hükmünde kararname ile (21. maddesi) ek 37. madde eklenmiştir. Buna göre;
sigortalılar ve kurumdan sürekli iş göremezlik geliri, malullük ve yaşlılık aylığı almakta olanların geçindirmekle yükümlü oldukları zihinsel, bedensel, ruhsal ve duygusal özürü bulunan çocukları ile kurumdan hak sahibi olarak gelir veya aylık alan aynı durumdaki çocuklardan, kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporu ile resmi ve özel eğitim merkezlerine gönderilenlerin, gelişim ve eğitimlerine ilişkin yardımlar, Bütçe Uygulama Talimatında belirtilen esas ve miktarlarda kurumca sağlanır.

İSTENEN EVRAKLAR
Sağlık Kurulu Raporu
Sağlık karnesi fotokopisi
Vizite kağıdı
4 aylık dönem bordrosu
Baba ve anne için işlerinden çalıştıklarına dair belge
Taahhütname
SİGORTALI EMEKLİ
Sağlık Kurulu Raporu
İkametgah
Sağlık karnesi fotokopisi
Taahhütname

EMEKLİ SANDIĞINA BAĞLI EMEKLİLER İÇİN
(Emekli Sandığına bağlı bir çalışanın özürlü çocuğu için)
Sağlık Kurulu Raporu
Emekli Sandığından Tedavi giderleri için aldığı onaylı form
taahhütname

EMEKLİ SANDIĞINA BAĞLI ÇALIŞANLAR İÇİN
Vizite kağıdı
Sağlık Kurulu Raporu fotokopisi (Her ay)
Taahhütname ile Özel Rehabilitasyon Merkezine müracaat edecek

ÇALIŞTIĞI KURUMUNA
·         Özürlü Sağlık Kurulu Raporu
·         Özürlünün Nüfus cüzdanı örneği
·         Dilekçe ile müracaat edecek
Buna göre yıllık:
Birinci derece sakat olanlarda 907.200.000 TL
İkinci derece sakat olanlarda 453.600.000 TL
Üçüncü derece sakat olanlarda 226.800.000 TL
Hizmet erbarının kalkınmada öncelikli yörede bulunulması halinde bu tutarlar sırasıyla:
Birinci derece sakat olanlarda 1.209.600.000 TL
İkinci derece sakat olanlarda 604.000.000 TL
Üçüncü derece sakat olanlarda 302.400.000 TL
Bu tutarlar yukarıda belirtilen hizmet erbabı için yıllık gelir vergisi matrahlarından indirilecek rakamları oluşturmaktadır.
Asgari ücretin halen yıllık 425.250.000. TL 31.08.1998 tarihinden sonraki tutarı ile de 574.074.000 TL olduğu dikkate alınırsa sağlanan avantajın ne derece önemli olduğu ortaya çıkacaktır.
Kendi işini kuran serbest meslek erbabının 31.maddeye göre hesaplanan sakatlık indirimi:
Normal yörede faaliyette bulunulması halinde:
Birinci derece sakat serbest meslek erbabında: 709.200.000TL
İkinci derece sakat serbest meslek erbabında: 453.600.000TL
Üçüncü derece sakat serbest meslek erbabında: 226.800.000TL
Kalkınmada öncelikli yörede faaliyette bulunulması halinde;
Birinci derece sakat serbest meslek erbabında:1.209.600.000 TL
İkinci derece sakat serbest meslek erbabında: 604.800.000 TL
Üçüncü derece sakat serbest meslek erbabında: 302.400.000 TL
Kendi işini kuran serbest meslek erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunması halinde durumuna göre, yukarıdaki rakamlara ilave olarak ayrıca özürlü kişi sayısı kadar hesaplanan miktar, bu mükelleflerin yıllık gelir vergisi matrahından indirim konusu yapılacaktır.

BASİT USULDE VERGİLENDİRİLENLERDE
Normal yörede faaliyette bulunulması halinde;
Birinci derece sakat küçük sanat erbabında: 907.200.000 TL
İkinci derece sakat küçük sanat erbabında: 453.600.000TL
Üçüncü derece sakat küçük sanat erbabında: 226.800.000TL
Kalkınmada öncelikli yörede faaliyette bulunulması halinde;
Birinci derece sakat küçük sanat erbabında:1.209.600.000 TL
İkinci derece sakat küçük sanat erbabında: 604.800.000 TL
Üçüncü derece sakat küçük sanat erbabında: 302.400.000 TL
Bu tutarlar, hesaplanan yıllık gelir vergisi matrahından ayrıca indirilecektir
Zihinsel Özür ve sınıflandırılması :
ZİHİNSEL ÖZÜR ( MENTAL RETARDASYON)
 Zeka, zihinsel birçok yeteneğin uyumlu çalışması sonucu ortaya çıkan bir yetenekler bileşimidir. Bu yetenekler algılama, bellek, düşünme, öğrenme, mantık yürütme gibi yeteneklerdir ve bunların birbiriyle uyumlu ve ilişkili çalışması sonucu zihinsel fonksiyonlar yürütülmektedir. Zihinsel özür, kişinin yaşadığı toplum içerisinde sorunlarla başa çıkma yeteneğini etkileyen, zihinsel bir kısıtlama ya da sınırlanmadır. Bir çocuk ya da yetişkine zihinsel özürlü tanısı konulabilmesi için ortalamanın altındaki zeka işlevi ile birlikte iletişimde, öz bakımda, evdeki yaşamda, toplumsal becerilerde, toplumsal yararlılıkta, kendini yönlendirmede, sağlığı korumada, akademik becerilerde ve çalışma alanlarında iki veya daha fazla bozukluğun bir arada olması ve bu durumun 18 yaşından önce başlaması öngörülür. Zihinsel özür, ülkemizde yaygın olarak karşılaşılan özür gruplarından birisidir. Çocuğunuzun zihinsel özürlü olmasına neden olan çeşitli etmenler vardır. Bunlar dört grupta incelenebilir:
A. Doğum öncesi •  Gebeliğin özellikle ilk üç ayında uzun süren yüksek ateş,
 •  Gebelik döneminde geçirilen çeşitli hastalıklar, •  Gebelikte doktor denetimi dışında ilaç kullanımı,
 •  Alkol, sigara ve benzeri madde kullanımı, •  Annenin kansızlığı, •  Annenin geçirdiği bazı kronik hastalıklar (hipotroidi vb ),
•  Yetersiz ve dengesiz beslenme, •  Gebelik sırasında geçirilen kazalar.
B. Doğum sırası •  Doğum sırasında çocuğun oksijensiz kalması (anoksi), •  Zor ve uzun süren doğum, •  Doğum sırasında beyin zedelenmesi, •  Erken doğum, •  Düşük doğum ağırlıklı bebek.
C. Doğum sonrası •  Yeterli miktarda anne sütü almaması, •  Çevre kirliliğine maruz kalması, •  Uyaran eksikliği, •  Demir eksikliği, •  Merkezi sinir sisteminin enfeksiyon hastalıkları (menenjit gibi), •  Metabolik hastalıklar (fenilketonüri, hipotroidi vs), •  Geçirilen kazalar sonucu beyin zedelenmesi.
D. Genetik nedenler •  Akraba evlilikleri (ailede zihinsel özürlülük nedeni olan genlerin varlığında hastalık ortaya çıkar),
•  Kromozom hastalıkları (Down Sendromu gibi).  
 2-ZİHİNSEL ÖZRÜN TEŞHİSİ
 •  Tıbbi açıdan değerlendirmeler yapılır; kişinin beyninin öğrenme, problem çözme ve IQ veya entelektüel fonksiyonlarını yerine getirme yeteneği genellikle IQ testleri ile ölçülür. Ortalama puan 100 dür. 70-75’in altında puan alanlarda zihinsel özür vardır.
•  Eğitimsel açıdan değerlendirmeler yapılır; kişinin bağımsız olarak yaşamak için ihtiyaç duyulan becerileri yerine getirip getiremediği(adaptif davranışlar veya adaptif fonksiyonlar) incelenir. Bu becerilere örnek verirsek, giyinme, kendi kendine yemek yeme gibi günlük yaşam aktiviteleri, anlama ve cevap verme gibi iletişim becerileri, aile üyeleri, yetişkinler ve yaşıtları ile sosyal becerileri değerlendirilir.Zihinsel özürlü bir çocuğun kesin tanısı ve özür durumunun değerlendirilmesi birçok bilim dalının (multidisipliner) incelemesiyle yapılır. Zihinsel gelişme geriliği çocuğun yaşıtlarına göre algılama, problem çözme, bellek, soyut düşünme yeteneği, neden sonuç bağlantısı kurabilme, gerçeği değerlendirme, yargılama, anlama ve anlatabilme, öğrenme gibi bilişsel yeteneklerinde eksiklik, yetmezlik ya da bozukluk olması ile belirlenir. Zihinsel özürlülüğün birçok belirtisi vardır. Başlıcaları şunlardır:
•  Oturmayı, emeklemeyi ve yürümeyi diğer çocuklardan daha geç öğrenebilirler. •  Konuşulan dili anlamada güçlük yaşayabilirler. •  Konuşmayı daha geç öğrenebilirler. Sınırlı sözcük dağarcıkları ile dikkati çekerler . •  Sesleri doğru olarak çıkarabilme (artikülasyon) ile ses bozuklukları ve kekemelik görülme sıklığı normal gelişim gösteren çocuklara göre daha fazladır.
 •  Hatırlamada zorlanabilirler. •  Anlamada güçlükleri olabilir. •  Sosyal kuralları anlamada güçlük çekebilirler. •  Problem çözmede zorlanabilirler. •  Mantıklı düşünmede zorlanabilirler. •  Dikkat süreleri kısa olabilir. •  Okuma-yazma, matematik gibi akademik becerilerde güçlükler görülebilir. •  Kendi başlarına karar verme ve uygulamada zorlanırlar. •  Yetişkin tarafından yönlendirilmeye gereksinim duyarlar. Yeterli destek verildiğinde, zihinsel özürlü çocukların çoğu öğrenebilir, gelişebilir ve büyüyebilir. Zihinsel özürlü çocuklar toplumdaki diğer çocuklardan farklıdır. Bu farklılığın zihinsel bir özür olduğunu söylemek için, çeşitli testler kullanılır. Bu testler ile bireyin/çocuğun düşünme, öğrenme ve sorun çözme ile ilgili yetenekleri ölçülür.
Zeka Özrünün Sınıflandırılması A- Hafif düzeyde zihinsel gelişme geriliği : IQ düzeyi 50-55 ile yaklaşık 70 arası. B- Orta düzeyde zihinsel gelişme geriliği : IQ düzeyi 35-40 ile yaklaşık 50-55 arası. C- Ağır düzeyde zihinsel gelişme geriliği : IQ düzeyi 20-25 ile yaklaşık 35-40 arası. D- İleri derecede ağır zihinsel gelişme geriliği : IQ düzeyi 20-25’in altında. Yukarıda verilen sınıflandırmalar tek başına çocukların değerlendirilmesinde yeterli değildir .
A. Hafif düzeyde zihinsel gelişme geriliği: Hafif düzeyde zihinsel özürlü olan bireyler, “eğitilebilir” olarak nitelendirilen grubu işaret eder. Hafif düzeyde zihinsel özürlü olan çocuklar, toplumsal ve konuşma yeteneklerini okul öncesi yıllarda 0-5 yaş arasında kazanırlar. Duyusal ve motor alanlardaki bozuklukları çok azdır ve çoğunlukla daha ileri yaşlara kadar zihinsel özürlü olmayan çocuklardan ayırt edilemezler. Bu çocuklar, on yaşın sonuna doğru, altıncı sınıf düzeyinde okul becerileri kazanabilirler. Erişkin yaşlarda, ancak kendi başına yaşayabilmeye yeten toplumsal ve mesleki yetenekler kazanırlar. Ancak, alışılmışın dışında toplumsal ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarında rehberliğe gereksinim duyarlar. Hafif düzeyde zihinsel özürlü olan bireyler, uygun destekle çoğunlukla kendi başlarına ya da bir yetişkinin denetimiyle toplum içinde bağımsız olarak yaşamlarını sürdürebilirler. Hafif düzeyde zihinsel özürde hareket, bedeni kullanmaya ilişkin (motor) problemler az görülür ya da yoktur. İletişim, öz bakım, ev yaşamı, sosyal etkileşim, toplum içinde yaşayabilme, kendini yönlendirme, sağlık ve emniyeti gözetebilme, akademik/okula ilişkin beceriler, boş vakitlerini değerlendirme, iş becerileri gibi özellikler yaşıtlarına çok yakın değerlerde gözlenir.
B. Orta düzeyde zihinsel gelişme geriliği Orta düzeyde özürlü olan bireyler, “öğretilebilir” olarak sınıflandırılan gruba eşdeğerdir. Orta düzeyde zihinsel özürlü olan çocuklar, konuşma becerilerinin çoğunu erken çocukluk yıllarında kazanırlar. Mesleki eğitimden faydalanır ve belirli bir denetimle kişisel bakımlarını yapabilirler. Aynı zamanda toplumsal ve iş ve uğraşı alanlarındaki eğitimden de yararlanırlar. Örneğin duyu-algı-motor bütünleştirme ve bilişsel gelişim için aktivite eğitimi, iş ve uğraşı yaklaşımı olarak uygulanır. Ancak akademik olarak ilkokul ikinci sınıf düzeyinden ileri gitmekte zorlanırlar. Ergenlik döneminde, toplumsal kuralları öğrenmedeki zorlukları, yaşıtları ile ilişkilerini bozabilir. Erişkinlikte, çoğunluğu beceri istemeyen işlerde ya da uygun destekle yarı beceri isteyen işlerde çalışabilirler. Yeterli destek ile toplumsal hayata uyum sağlarlar.
C. Ağır düzeyde zihinsel gelişme geriliği Ağır düzeyde zihinsel özürlü olan bireyler, erken çocukluk yıllarında konuşma becerilerini ya çok az kazanırlar ya da hiç kazanamazlar. Okul dönemi boyunca konuşmayı öğrenebilirler ve ancak temel (özbakım) ihtiyaçlar konusunda eğitilebilirler. Sadece okul öncesi eğitim düzeyinde (gerekli işaret ve harfleri tanıma gibi) bir eğitim alabilirler. Erişkinliklerinde yakın bir denetimle basit işleri yapabilirler. Zihinsel özre eşlik eden başka bir sorun nedeni ile özel bir bakıma gereksinimleri yoksa, aile içinde ya da küçük gruplardan oluşturulmuş grup evlerinde toplum hayatına uyum sağlayabilirler
D. İleri derecede ağır zihinsel gelişme geriliği Çoğunda zihinsel özre neden olan özel bir nörolojik sorun vardır. Erken çocukluk yıllarında duyu-motor işlevlerinde uyarı eksikliği nedeniyle önemli gerilikler vardır. Devamlı yardıma ve bakıma ihtiyaç duyarlar. Eğer uygun bir şekilde eğitilebilirlerse motor gelişmeleri, kendine bakım ve konuşma becerileri geliştirilebilir. Çok yakın denetim ve koruma altında basit işleri yapabilirler.   Zihinsel özür, erken çocukluk döneminde ve okul öncesi yaşlarda gelişim geriliği ile kendini gösterir. Bu çocukların çoğu gelişim alanlarında (bilişsel, motor, özbakım, dil, sosyal-duygusal) yavaş bir gelişme gösterir ve kronolojik takvim yaşına göre geri kalırlar. Bu nedenle ağır düzeyde zihinsel özürlü bireyler genellikle erken çocukluk döneminde tanınır. Ancak hafif düzeyde zihinsel özürlü olan çocuklarda tanı okul çağına kadar gecikebilir. Zihinsel özürlü bir çocukta, öğrenmede güçlükler vardır.
 Bu çocukların sosyal becerilerinin gelişmesi (diğer kişilerle iletişim kurma, arkadaş olma) ve kendilerini idare etmeleri uzun zaman alır ve sabır gerektirir. Bu çocukların da sevgi ve şefkate gereksinimleri vardır. Buna karşın bazen anlaşılamayabilirler ve istenmedik davranışlarla karşılaşabilirler. Öğrenmek, okula gitmek, eğlenmek isterler. Ancak, desteğe gereksinimleri vardır, bu da onları anlayabilecek uygun davranışlar gösterebilecek eğitim ortamlarında olabilir. Gerekli eğitim ve destek aldıklarında, birçok zihinsel özürlü olan çocuk, iş sahibi olabilir ve bağımsız yaşayabilirler. Erken tanı, beraberinde erken eğitim ve rehabilitasyonu mümkün kılar. Ancak, bazı durumlarda çocuğun mevcut sorunlarının ve mevcut kapasitesinin ortaya konması zaman gerektirir. Bu zaman sürecinde, çocuğun gelişiminin değerlendirilmesi önemlidir  

 

Okul öncesi yaşlarda gelişim geriliğine dikkat çeken ve en çok karşılaşılan belirtiler şu şekilde özetlenebilir: İlk aylarda : Emme güçlüğü, Hareket azlığı, Çevresel uyarılara işitsel veya görsel tepkilerin zayıf olması veya olmaması. 6 aydan sonra : Oturma, emekleme, yürümede gecikmeler. 2-3 yaşında : Dil gelişiminde gecikme ve davranış bozukluğu. 4-6 yaşında : Öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite.

 

  3- ZİHİNSEL ÖZÜRLÜ BİREYLERE SAHİP AİLELERE GENETİK DANIŞMA
Genetik hastalıklar çok çeşitlidir ve büyük bölümünde zihinsel özürlülük gözlenir. Bu nedenle çocuğunuzda, akrabalarınızda ağır seyreden zihinsel özürlülük varsa; gelişimi ve davranışları diğer yaşıtlarına göre farklı ise (Örneğin üniversiteler bünyesinde bulunan) bir genetik merkezine başvurmanız gerekir. Genetik merkezine başvurmanız gereken durumlar;
 •  Ailenizde ve yakın akrabalarınız arasında nedeni bilinmeyen zihinsel özürlü bireyler var ise, •  Önceki çocuklarınızda Down Sendromu gibi kromozom bozuklukları nedeniyle oluşan hastalıklar var ise, •  Çok sayıda (2 ve daha fazla) düşük yaptıysanız,
•  Tüm gebelikleriniz düşük ya da ölü doğumla sonuçlanıyorsa, •  Nedeni belirlenemeyen büyüme düzensizliği var ise, •  Nedeni belirlenemeyen cinsel organ, göğüs gelişim bozuklukları var ise, •  Gebe olma yaşınız 35 ve daha üstü ise,
•  Anne ya da babada bilinen bir kromozom ya da gen düzensizliği var ise, •  Ailenizde zihinsel ve gelişim özürlü bireyler var ve siz akraba evliliği yapmış iseniz, •  Gebeliğiniz sırasında anne karnındaki bebeğin ultrason ile değerlendirilmesinde bir problem ile karşılaşılmış ise. Eğer yukarıdaki maddelerden en az biri sizde bulunuyorsa bir genetik merkezine başvurun. Gebelik döneminde anne karnındaki bebeği (fetus) çevreleyen zar ya da sıvıdan ultrason eşliğinde alınan bir miktar parça/sıvıda genetik testler yapılır ve doğacak olan bebeğinizin test edilen hastalığa sahip olup olmadığı söylenir. Eğer bebeğiniz hasta doğacak ise nelerle karşılaşacağınız genetik uzmanlarınca size anlatılır ve yardımcı olunur. Doğum sonrasında yapılan genetik analizlerde, kolunuzdan alınacak ufak bir miktar kan ile genetik testler yapılır ve sizlere ilgili hastalık hakkında bilgi verilir.  
Anne-baba adayları, akraba evliliği yapmamış olsalar bile, zihinsel özürlülüğe yol açan risklerin olup olmadığını araştırmalı ve ilgili testleri yaptırmayı ihmal etmemelidirler. Çünkü testlerle ortaya konacak olan durumlarda erken tanı ve tedavi ile birçok zihinsel özürlülük önlenebilir. Bu testlerin bir kısmı annenin gebeliği döneminde yapılır. Sağlıklı çocuklar ve sağlıklı bir toplum için; üniversiteler bünyesindeki genetik danışmanlık merkezleri/servisleri ile ilişki içerisinde olun.  
4- ÇOCUĞUN İZLENMESİ Zihinsel özürlü çocukların da yenidoğan bebekler gibi bir sağlık kuruluşunda büyüme ve gelişme, beslenme ve aşılarının düzenlenmesi açısından izlenmesi gerekir. Uygun beslenmemesi durumunda mevcut sorunlarına beslenme bozuklukları da eklenebilir. Ayrıca, beslenmenin de zihinsel gelişimle ilişkisi vardır. Bebeğinizin yutma sorunları varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz. Aşılar, her çocuğun enfeksiyon hastalıklarından korunması için önemlidir. Ancak bakım, beslenme sorunu olan ve enfeksiyonlara daha duyarlı olan zihinsel özürlü çocuklarda daha da önemlidir. Bu nedenle, aşılarının zamanında yapılması gerekmektedir. Aksi durumda enfeksiyon geçirirlerse, mikroorganizmalar ve yüksek ateş, zihinsel gelişimini olumsuz etkiler.  
5- ZİHİNSEL ÖZÜRLÜLERDE GÖRÜLEBİLECEK SAĞLIK PROBLEMLERİ
•  Zihinsel özürlü bebeklerin/çocukların oturmasını, dönmesini ve yürümesini zorlaştıran kas tonusundan (gerginliğinden) ileri gelen sorunlar olabilir. •  Beslenme, yutma, kusma, mide ve barsaklarda sorunları olabilir.
•  Görme ve /veya işitme sorunları olabilir (Doğuştan katarakt gibi).
•  Kemiklerinde ve eklemlerinde sorunlar olabilir. Dişleri geç çıkabilir. •  Kalpte ritim bozuklukları görülebilir. Troid bozuklukları olabilir.
 •  Solunum yolları, kulak, akciğer rahatsızlıkları soğuk ve enfeksiyonlara karşı dirençlerinin düşük olması nedeniyle oluşabilir.
•  Havale geçirebilir. Bütün bu bulguların bir ya da daha çoğunun zihinsel yetersizliğe eşlik etmesi, sorunu daha da ağırlaştırır, baş etmeyi güçleştirir. Çocuğun var olan sorunlar açısından ilgili uzmanlar tarafından muayene edilmesi ve gerekenlerin yapılması ihmal edilmemelidir. Ayrıca, zihinsel özre eşlik eden sağlık sorunlarına travmalar, zehirlenmeler gibi yeni sorunlar da eklenebilir. Yeni özürlülük durumları ortaya çıkabilir. Bu nedenlerle “çok destekli, çok yönlü, düzenli, aralıksız” izleme zorunludur. Ancak, kaliteli bir izleme sonunda en üst düzeyde başarıya ulaşmak için öncelikle, tanısının doğru konması, sorunun boyutlarının iyi belirlenmesi ve uygun eğitim programları ile rehabilitasyon programlarının uygulanması gerekmektedir